“90'larda markamı kurduğumda, logomu Champion logosu ile Jean Patou parfüm etiketi arasında bir kesişim olarak el çizimiyle tasarladım... Her ikisi de benzer bir vintage çağrışımına sahipti... O zaman farkında değildim ama şimdi, o dengenin benim süregelen estetik anlayışımı belirlediğini görüyorum - hem Amerikan üniforma işlevselliğinin hem de Avrupa'nın gösterişinin 1930'ların siyah beyaz film versiyonu... Seksenlerde, daha büyük ve daha havalı kuzenlerimin Champion sweatshirt'leri ve şortlarını giydiğini hatırlıyorum, bu da o logoyu benim beynime kazımıştı... İşbirliğimizle birlikte, Champion'ın klasiklerini sadeleştirilmiş tuniklere, bele sarılı bezlere ve kıyafetlere dönüştürdüm... Champion talebimi kırmayarak, logolarını siyah, beyaz ve gri olarak yapmayı kabul etti, ki bunları T-shirt'ler, sweatshirt'ler, bozulmuş hoodie'ler gibi bir çok ürün üzerinde keyifle kullandık.”